İstanbul'lu olmakla beraber, özellikle an itibarıyla kar ve yağışlardan dolayı İstunbul'luların yaşadığı kış eziyetini de iyi bilen biri olarak burayı sevdiğimi haykırmak istiyorum.
Yılda 300 den fazla güneşli günü olan Antalya'da, salonuma dolan güneşin sıcaklığı ile dışarıda havanın 4 derece olmasına rağmen, evin içinde ısıtıcıya ihtiyaç duymamak gerçekten harika bir şey.
Biz de Antalya'da kar özlemimizi Tahtalı'ya veya Saklıkente çıkarak gideriyoruz. Günümüzde moda klişe sözlerden " önce sünnet sonra deniz" gibi, siz de aynı gün içinde dağda kartopu oynayıp, sahilde denize girebilirsiniz.
Türk riviyerasına tepeden muhteşem bir bakış atıp, turkuaz maviliklerinin derinliklerinde kendinizi kaybedersiniz. Yanınıza size eşlik etmek isteyen sayısız balığı da alarak.
Tahtalı; 2350 metre yüksekliğe yaklaşık 15 dakikada teleferik ile kolaylıkla çıkabileceğiniz, Antalya merkezden ise toplu taşıma araçları ile yaklaşık yarım saat uzaklıkta kolaylıkla ulaşabileceğiniz mesafede.
Tahtalıdağ'a çıkarken Olimpos, Beydağları Milli Parkı içinde geçerek, el değmemiş doğayı, dik yamaçları göreceğiniz eşsiz bir görsel şölene tanıklık edeceksiniz.
2350 metre yükseklikteki muhteşem havayı ciğerlerinizin ta derinliklerine çekin.
Bu muhteşem yükseklikten Antalya'yı seyrettiğimde Atamızın tepeye yazdırdığı sözleri doğruladım.
"Şüphesiz Antalya Dünya'nın en güzel şehridir!"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder