14 Ocak 2013 Pazartesi

Roma mı dibimizde ? Eyvah haberimiz yok!

Evimin yanında duran kalıntılara bir başka baktım bugün.
Defalarca önünden geçmişimdir.Belki hakkında konuşmuşuzdur, çok hatırlamıyorum. Eskiden daha da bir köhne görüntüsü vardı şimdiye göre. Sanki hafızamda öyle kalmış.
Ama bugün baktığımda öyle yalnız, öyle sahipsiz duruyordu ki. Etrafında otlar büyümüş, kimi yerlerine kağıtlar çöpler atılmış. Bakımsız geldi bana. Terk edilmiş. Metruk!
Gerçekten de terk edilmiş miydi?

Belediye tarafından etrafı çevrilmiş olsa da kimse tarafından fark edilmeyen öylesine vaziyette duruyor hayatımızda. Kaç kişi üzerinde konuşmuş , fikir yürütmüştür şu haliyle, önünden geçip okula giden kaç  çocuk sormuştur meraklanıp nedir bu yıkıntı diye?

Oysa neler yapılabilir bu kadar değerli taş kalıntısına!
Ya da değeri nerede bunun ? 
Yüzyıllardır her türlü doğa olayına dayanan taşlarında mı? 
Ayakta kalan kaidesinde veya mimarisinde mi ? 
Yüzyıllar önceki yaşanmışlıklarında mı ?

Kimbilir kimler yaşadı burada? Şu an üzerinde durduğumuz zeminden kimler yürüdü, koştu, büyüdü.... Kimbilir ?  Böyle düşünmeye başladığımızda ne kadar da özel ne kadar da anlam yüklü... Oysa  gördüğümüz sadece bir yıkıntı... 

Etrafını çevirmekle iş bitmiyor bana göre. Korunmuş da olmuyor! 

Uzun uzun  bir başka bakıyorum bugün buraya. Ayrık otlarından temizlenmiş, toprağın  bakımı yapılmış,  şu an çevrili çitlerin üzerinde yazıldığı gibi  arkeolojik çalışma bir an önce tamamlanıp düzenlenmiş, çevresine peyzaj  yapılmış ve rengarenk çiçekler ekilmiş, güzel bir tanıtım yazısı konulmuş  gerçek anlamda korunmuş  bir "Ören Yeri" gördüm  bakarken ve evimin tam da dibinde böyle bir mirasın varlığı çok hoşuma gitti. Az ilerisinde yeni açılmış olan bir kreşten çıkan bir çocuğun, büyük annesinin elinden çekiştirirken yanı başındaki bu yapıya heyecan ile "bu ne ? " demesini duydum sanki. Büyük annenin gözlüğünü takıp çocuğa yazıyı okumasını, çocuğun meraklı gözlerle büyük anneyi izlemesini gördüm. Dibimizdeki bu mirası anlatmasını...Hatta belki  masal uydurmasını .....

Farkındalıklar hakkında yeğenim Gökhan'ın blogunda (dengeli ve sağlıklı yaşam rehberi ) yazdığı çok güzel bir yazı da okumuşken, gündelik yaşantımızda kaçırdığımız onca şeyin birkaç tanesini yakalayarak işe başlamak ve sonra bu sayıyı gün be gün arttırmak ne de güzel  olur.

Farkında olunca çünkü harekete geçeceğiz....
Önce kendinize sonra da hayata farklı bakmanız dileklerimle... 








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BlogOkulu Gadgets