Pazar günü Çıralı'da kuzenimin eski eşinin yaptığı bahçeye gidip onlarla birlikte olduk. Gidiş yolundan birkaç resimle başlayayım önce. Her zaman bu yöne yolculukların keyifli olduğunu belirtirim. Sol tarafta pırıl pırıl bir deniz ve sağ tarafta muhteşem bir yeşillik arasında ciğerlerinize dolan bir çam kokusu ile yaparsınız yolculuğunuzu...
Bahçeye ulaştık ve epeydir gitmediğimiz bahçenin son halini görünce bayıldık diyebilirim.
Kocaman bir malta eriği ağacı karşımızda duruyordu ve bir tane yediğimizde sarhoş olduk adeta. Ben yıllardır bu kadar güzel bir yenidünya yememiştim. Gün içinde kaybolanları ağacın altında bulduk!
Portakallar da enfesti. Sağolsun peter dönüşte bir sürü portakal verince iki gündür neler yaparım diye düşünüyorum ve bir sürü portakallı tarifler yayınlayacağım...
Kocaman olmuş bir limon ağacı ve içindeki kocaman limonlar...
Vee dutlar...
Uzun zamandır görmediğim sevgili kuzenimle çok keyifle bir yemek yedik ve hasret giderdik...
Bize közlenmiş patlıcan, közlenmiş kapya biber ve yeşil biber ile bir patlıcan salatası hazırladı. Közlenmiş tüm malzemeleri içine zeytinyağı, bir diş sarımsak, bir kaşık sirke, tuz ile çeşnilendirip blendırdan geçirdi ve özel olarak eşi Peter'in aldığı soğan sapı ve kırmızı biber ile süsledi...
Sevgili yengem de bizim aile bezelyeyi çok sever diye bir zeytinyağlı bezelye yapmış, parmaklarınız yersiniz.
Son olarak dutlarla gezi notlarımı finallemek istiyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder